• SOBE VAKFI
  • ‘Bize şükretmeyi öğretti’
  • SOBE VAKFI
  • ‘Bize şükretmeyi öğretti’

Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı’nda otizmle mücadele eden bireylerden Ömer, 9 yaşında. 2,5 yaşında otizm teşhisi konulan Ömer’in ailesi, ilk etapta zorlu bir süreçten geçmesine rağmen, Ömer’in sevgi dolu kalbi sayesinde yeniden hayata tutundu. “Hiç hayata böyle güzel yandan bakmayı ve şükretmeyi bilememişiz” diyen Ömer’in annesi, yaşadıkları süreci Konya Yenigün’e anlattı

Doğduğunda hiçbir rahatsızlığı olmayan ve konuşma sorunu yaşamayan Ömer, 2,5 yaşına geldiğinde değişim yaşamaya başladı. Konuşma sorununun yanında, odaklanma ve göz teması olmayan Ömer’e ilk muayenelerde teşhis konulamadı. Daha sonra ailesi tarafından psikiyatriye götürülen minik bireye burada otizm teşhisi konuldu. Otizm konusunda bilgi sahibi olmayan aile, yaptıkları araştırmaların ardından Ömer’in eğitimine başladı. Minik Ömer, zeki ve sevgi dolu yapısı ile ailede büyük etki bıraktı. Şu an 9 yaşında olan Ömer’in; annesi, yaşadıkları süreci anlattı. İşte okuma ve yazmayı kendiliğinden öğrenen Ömer’in hikayesi…

OTİZMİ BİLMİYORDUK, ORADA AĞLAMAYA BAŞLADIK

“Ömer 2,5 yaşına kadar normal bir çocuktu. 2,5 yaşında konuşabilen çocuk konuşmamaya başladı. Kendi etrafında dönüyor, tuhaf hareketler yapıyordu. Başını arkaya atmaya başladı. 1 hafta boyunca hiç uyumadı ve biz daha sonra doktora götürdük. İlk olarak kan tahlilleri yapıldı ama orada bir şey çıkmadı. Psikiyatri bölümüne götürün dediler. Psikiyatride yapılan muayeneden sonra otizm teşhisi konuldu. Biz tabi otizmin ne olduğunu bilmiyoruz daha. Oturduk orada kızımla ağlamaya başladık. ‘Nasıl bir şey, nasıl bir hastalık bu’ diye. Doktor orada bize biraz bahsetti. Otizmde iletişim ve sosyalleşme sorunu olduğunu söyledi. Sonrasında ise raporunu çıkardık ve eğitimine başladık.

DİĞER KURUMLARDAN VERİM ALAMADIK

Eğitim sürecinin ilk başında 4 yıl özel bir rehabilitasyon merkezine gittik. Daha sonra 1’er yıl farklı eğitim merkezlerini denedik. İstediğimiz verim olmadı. Son olarak SOBE’ye geldik. Burası geldiğimiz 4. yer. Ve biz buradan gerçekten çok memnunuz. 4 aydır buradayız, 4 ayda gelişimi açıkça görebiliyoruz. Başka bir yerde böyle bir şey görmedim.

BİR ŞEYLERDEN KORKMUŞ GİBİYDİ

Ömer’in ilk başlarda bakışları çok azdı. Göz teması yoktu. İsmini seslenince çok fazla bakmıyordu. Otizm teşhisinin konulmasından sonra biz de bilgilenmeye başladık. Odaklanamama sorunu oldu. İlk başlarda güzel konuşan çocuk daha sonra bir şeylerden korkmuş, içine çekilmiş gibi oldu. Kulağı duymuyormuş gibi, bizi önemsemiyor, dediğimizi anlamıyor gibiydi. İlk başta biz kulak doktoruna da götürdük ama orada bir şey çıkmadı. Otizmden dolayı iletişim kuramayan, sosyalleşemeyen bir çocuk dediler.

ÖMER’DEN ÖNCE YAŞAMAMIŞIZ

Ailecek çok üzüldük. Öğrendiğimizde ne yapacağımızı bilemedik. Önce kabullenemedik tabi. Yok öyle bir şey dedik. Doktorlara gittik. Ne yapacağımızı bilemedik en son hocalara gittik. Zaman ilerledikçe ailecek kabullendik. Ama şimdi bizim için bambaşka çok güzel bir şey Ömer. Bizim 3 çocuğumuz var. En küçükleri Ömer. Ablaları Ömer’i çok seviyor. Çocuğumuzun ağlama, saldırma gibi sorunları yok. Kendi halinde sessiz sakin bir çocuk. Aynı zamanda çok bilgili. Onun dedikleri bizi çok başka yerlere götürüyor. Biz Ömer’den önce hiç yaşamamışız. Ömer’in bütün olayı sevgi. Her şeye sevgiyle yaklaşıyor. Hayata bakış açımızı değiştirdi. Hiç hayata böyle güzel yandan bakmayı ve şükretmeyi bilememişiz. Şimdi her şeye şükrediyoruz. Allah’a dua ediyoruz. Bize böyle güzel evlat nasip ettiği için.

ÖMER’İ ANLAYINCA HER ŞEY DAHA KOLAY OLDU

İletişim sorunu olduğu için biz de çok zorlandık. Tuvalet eğitimini çok geç aldı. Önceleri biz otizmi bilmediğimiz için yanlış eğitimler vermişiz. Ameliyat olmuştu, o yüzden de gecikti. Şu an 9 yaşında ama tuvalet eğitimi 8 yaşına geldiğinde tam oturmuştu. Bu konuda da çok zorlandık, iletişim kuramadığımız için 4 yılımızı aldı. Ömer’i biz ilk başlarda anlamıyorduk. Bir şeyler söylüyorduk tepki vermiyordu. Sonrasında anlamaya başlayınca bizim için daha kolay oldu. Biz bunları öğrenince her şey yolunca gitmeye başladı. Örneğin görsel hafızası çok kuvvetli. Bir şeyi gösterdiğin zaman anında hafızasına alıyor. Konuşarak bir şeyleri anlatamıyorsun ama gösterdiğin zaman anında anlıyor. Hatta ikinci kez gösterdiğimizde bakmıyor, ben zaten bunu biliyorum diyor. Ki zaten her şeyi biliyor Ömer, biz bilmiyoruz…

KENDİLİĞİNDEN OKUMA VE YAZMA ÖĞRENDİ

Okul sürecinde de sıkıntı yaşadık. Otizmli olduğu için ana sınıfları kabul etmedi. Çocuğa hastalıklı gibi bakıyorlar. İstemediler. 2 yıllık süreçte 1 ay kadar gidebildik. Öğretmenler istemeyince bıraktık biz de. Bu konuda çok üzüldüm. Zamanında ana sınıfı eğitimi alamadığımız için şimdi birçok konuda geri kaldı Ömer. Sonra 1.sınıfa başladı, kaynaştırma sınıfına. Arkadaşlarıyla birlikte hareket etmeyi öğrendi. Ve 2.sınıfa başladı ve burada biz hiçbir şey öğretmeden kendi kendine okumayı öğrendi. Ayrıca yazı yazmayı öğrendi. Ama kalem tutmayı sevmediği için başka yerlere yazıyor. Toprağa, cama yazıyor ama kalem tutmayı sevmiyor. Okulda hiçbir şey öğrenmedi bu konuda, yazmayı da tamamen kendi öğrendi. Ben ona rakamları göstermiştim. Biz tek haneleri öğretmeye çalışırken o iki haneli sayıları okumaya başladı. Çok şaşırmıştık, her şeyi kendiliğinden öğrendi. Çift haneli sayıların hepsini sayıyor. Rakamları İngilizce olarak sayabiliyor. Ömer müziği çok sevdiği için piyano eğitimine başladık. Bir süre piyano dersine gitti. Gitar ve bateri çalabiliyor. Müzik kulağı çok güzel ama sadece odaklanma konusunda sıkıntıları var. Komut almıyor, kendisi neyi ne zaman isterse o zaman yapıyor. Kendi istediklerini yaptığı zaman çok başarılı bir çocuk. Ama biz söylediğimiz zaman yapmıyor.

ARTIK SOHBETLERİMİZE KATILMAYA BAŞLADI

4 aydır SOBE’de eğitim alıyoruz. Biz ilk başlarda buraya başvuru yapmıştık. Sıramız daha yeni geldi ve başladık. Çok memnunuz. Bizim gittiğimiz yerlerde göz teması konusunda hiç çalışma olmamıştı. Burada buna çalıştılar. Oturma-kalkma, komut dinleme gibi şeyleri öğrendi. Bunları öğrendikçe de Ömer daha farklı bir çocuk oldu. Normal çocuklar gibi iletişim kurmaya başladık. Oyunlara katılmaya başladı, arkadaşlarıyla oyun oynuyor. Dediklerimizi dinlemeye başladı. Artık sohbetlerimiz az da olsa katılıyor Ömer.

EĞİTİM ALMADIKLARI ZAMAN KENDİ KABUKLARINA ÇEKİLİYORLAR

Biz geçen sene doktorumuza gittiğimizde, Ömer’de gelişim olduğunu söyledi. Otizm raporunu kaldırabiliriz dedi. Biz SOBE’ye yeni başlayacaktık. 1 sene daha kalmasını istedik. Süreç ne kadar daha gidecek tam olarak bilemiyoruz. Burada aldığımız eğitimlerden çok memnunuz. Biz her zaman daha çok kalıp daha çok eğitim almak istiyoruz. Çünkü eğitim çok önemli. Bizim çocuklarımız gece uyuyup dinlensinler ama gündüzleri sürekli olarak eğitim alsınlar. Bu eğitim evde, dışarıda, SOBE’de her yerde olabilir. Eğitim almadıkları zaman bu çocuklar duraksıyorlar. Kendi kabuklarına çekiliyorlar yeniden. O kendi dünyalarından onları çıkarmamız lazım. Oradan kurtarabilirsek zaten sorunu da çözmüş oluyoruz. Bizim de önümüzde çok yol var, dışarıyı yeni öğretiyoruz ama Ömer çabuk öğreniyor.

ÇOCUKLARINIZA BIKMADAN HER ŞEYİ ANLATIN

Otizmin tek ilacı eğitim. Tabi sağlıklı beslenme açısından da dikkat edilmesi gerekiyor. Bağırsaklar açık olduğu zaman beyin de açık oluyor. Her şeyi öğrenebiliyor. Ama en önemli konu eğitim eğitim eğitim. Sadece uykuda dinlensinler. Örneği markete mi gidiyorsunuz, ona marketi anlatın. Çocuklarımız çok zeki ama zekayı kullanamıyorlar. Biz onlara önder olup, gerek kendi araştırmalarımızla gerek SOBE’den öğrendiklerimize, her şeyi anlatmalıyız. Sürekli çocuğunuzla diyalog halinde olun. Onlar size cevap vermeseler dahi her şeyi anlıyor ve kafasına yazıyor. Hiç unutmuyorlar. Bıkmadan anlatın, onlar her şeyi biliyor.

DEDİKLERİ GİBİ ZENGİN HASTALIĞI

Otizm için zengin hastalığı derler. Evet gerçekten de öyle. Çünkü bu çocukların spor etkinlikleri olacak, yüzme eğitimi olacak, market alışverişi olacak, sosyalleşmesi olacak… Bunları çok seviyorlar. Tamamen sosyalleşmesi gerekiyor. Bunların tabi ki bir maddi karşılığı var. Asgari ücretle geçinen, evi kira olan aileler için bunlar çok zor.

BURADA EĞİTİM ALDIĞIMIZ İÇİN ÇOK ŞANSLIYIZ

SOBE’den çok memnunuz. Oğlum burada spor eğitimi alıyor. O sayede rahatlıkla koşabiliyor. Öğretmenimizin eğitimi çok güzel. Burada eğitim aldığımız için çok şanslıyız. İmkanınız olduğu zaman burada at binme, yüzme gibi eğitimler alabilirsiniz. At ve yüzme eğitimleri çocukları çok ileriye taşıyor. Algıları açılıyor. Burada emeği olan herkesten Allah razı olsun.

ÇOK ZOR İŞ AMA ÇOK MUTLUYUM

Allah bana öyle bir evlat verdiği için ben çok şanslı görüyorum kendimi. Çok zor bir iş ama ben çok mutluyum. Sabır isteyen bir iş. Eşimin, benim, çocuklarımın hayatı değişti, bakış açımızı değiştirdi Ömer. Rabbime şükrediyorum.