• SOBE VAKFI
  • Her şeyin başı sevgi!
  • SOBE VAKFI
  • Her şeyin başı sevgi!

3,5 yaşındaki küçük Emre, mücadele ettiği otizme karşı büyük başarılar sağladı. Şuanda durumunun iyiye gittiğini belirten anne, " Her şeyi başı sevgi. Umutsuzluğa kapılanlar var, umutsuz olmasınlar, Ne zaman ne olacağı belli olmuyor" diyerek önemli bir mesaj verdi

Küçük Emre, bir ailenin 4 çocuğundan en küçüğü. Şuan 3,5 yaşında olan Emre'ye 1 yıl önce otizm teşhisi konuldu. Oğullarının otizmli olmasına şaşıran ve büyük üzüntü duyan aile, bilmedikleri otizm hastalığıyla ilgili detayları, teşhisten sonra öğrendiler.  Küçük Emre'nin annesi, otizm teşhisi aldıktan sonra yaşadıklarını ilk 3 aylıkken herhangi bir olumsuz durumunun olmadığını belirten anne, olumsuzlukların 3 aydan sonra başladığını söyledi. Sevginin önemine dikkat çeken anne, "Bütün hastalıkların iyileşmesinde sevginin ve ilginin büyük katkısı var" diyerek otizmli bireylerin tedavi sürecinde sevginin önemli bir faktör olduğuna dikkat çekti. 

DÜMYAM YIKILDI! 

Küçük Emre'nin annesi, oğullarının otizmli olma süreçleriyle ilgili yaşadıklarını paylaştı. 3,5 yaşındaki Emre'nin otizmli olduğunu 2.5 yaşında öğrendiklerini belirten anne, şunları söyledi, "Otizmin ne olduğunu bilmiyordum. Oğlum çok fazla sürtünüyordu biz de doktora götürdük. Doktor psikiyatri bölümüne kontrol ettirmemiz gerektiğini söyledi. 2 gün sonraya randevu aldık. Tesadüfen sağlık ocağına gitmemiz gerekiyordu. Oğlumun boyunu, kilosunu öğreneyim diye düşündüm. Hemşire hanım oğlumu ismiyle çağırınca oğlum bakmadı. Bir kaç kere oğluma ismiyle seslendikten sonra oğlum bakmayınca hemşire bana "oğlunuzu bir psikiyatriye götürün" dedi. Ben de "ne oldu hayırdır" dedim? Hemşire oğlumun otizmli olabileceğini söyledi. Ben otizmi ilk defa orada duydum. Otizm nedir diye sordum? Hemşire bana otizmli bireylerin kendi dünyasında yaşadıklarını söyledi. O anda şok oldum ben. Eve gider gitmez interneti açtım, otizm nedir araştırmaya başladım. Neler gördüm neler. Ben çok üzüldüm. Ama tabi inanamıyordum böyle bir şey olacağına. 2 gün sonra psikiyatri servisine götürdük oğlumu. Bazı testlerden geçti, muayene edildi. Otizm teşhisi konuldu. Raporu elime verdiler ve dünyam yıkıldı."

HEP KENDİMİ SUÇLADIM

Oğlunun hastalığıyla ilgili hep kendini suçladığını belirten anne, "Teknolojiden uzak tutmalıyız çocukları. Oğlum iyiydi diyorum ama ben kendimce eline telefon verdim, yemek yerken televizyonun karşısına oturttum çocuğumu dünyadan uzaklaştırdım diyorum. Bu nedenle hep kendimi suçladım. Ailemden Allah bin defa razı olsun. Bana hep destek verdiler. Kendi ailem Ankara'da oturuyor. Emre'nin otizmli olduğunu duyunca Ankara'dan hemen geldiler. Çok üzüldüler anne-babalar. Ama çok destek oldular. Bu da sizin imtihanınız dediler. Eşim de öyle, geldiyse Rabbim'den geldi dedi hem bana destek oldu. Ben kendimi suçladım ama bana çok destek verdiler. Otizmde şöyle bir şey var, ilerliyorsun biran geriye gidiyorsun. Ne olacağı belli olmuyor. Bizim durumumuz şuanda güzele gidiyor. İnşallah mezuniyetimiz burada olur. Bir çocuğumuz mezun oldu. Darısı bizim başımıza inşallah olur" ifadelerini kullandı. 

ŞUAN OĞLUM KONUŞUYOR 

Emre'ye otizm teşhisi konulma süreciyle ilgili bilgileri paylaşan anne, şunları anlattı, "Oğlum ilk doğduğunda bakması, göz teması filan çok güzeldi ama 3 ay sonra sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Psikiyatri bölümü teşhisi koyup raporu bize verdiği andan itibaren ne yapmalıyız diye araştırmalara başladık. Ben çok kötü oldum. Rapor aldıktan birkaç ay sonra SOBE'ye başladık. Sürekli ağlıyordum, Baktım olmayacak, çünkü ben de hem kendime hem çocuğuma yapıyorum üzülerek. Doktorlar çocuğun sosyalleşmesi gerektiğini söylüyorlardı. Kalabalık ortamlara sokun, arkadaş çevresi edinsin dediler. Çocuğu aldık arabayla büyük AVM'lere, parklara götürdük. İşi gücü bıraktık sürekli çocuğumuzla ilgileniyorduk. Biz rehabilitasyon olarak ilk hizmeti SOBE'de almaya başladık. SOBE'ye geldiğimizde göz teması yoktu çocuğumuzun. Anne-baba dışında başka kelime de yoktu. Şuanda oğlum konuşuyor. Bu çok güzel, bizi çok sevindirdi. Oğlumuz ismini söylediğiniz zaman bakmıyor bize. Sinirli, bağırma gibi şeyleri yok. Otizmin değişik belirtileri var. Bazıları huysuz oluyor, kalabalığı sevmez. Bizim oğlumuzda öyle şeyler yok. Oğlum yerinde duramayan, Hiperaktif  bir çocuk. Ama SOBE'nin çok katkısı oldu. Dengede durmayı öğrendi, yürüyebiliyor, tuvalet eğitimini burada aldı."

SEVGİ ÇOK ÖNEMLİ 

Otizmin yenilmesinde sevginin büyük önemi olduğunun altını çizen anne, "Oğlum Emre 4 çocuğumdan en küçüğü.  Diğer çocuklarım kendi halinde seviyorlar ama Emre'nin bir büyüğü var onların arası çok iyi. Bütün hastalıkların iyileşmesinde sevginin ve ilginin büyük katkısı var. Otizmde olsa çocuklar çok zekiler. Ağlayarak bir şeyi elde ettiyse sürekli ağlayarak her şeyi elde edebileceğini düşünüyorlar ve kafalarına yer ediyor bu durum. Bir kere onlardaki bu inadı kırmak gerekiyor. Bu hastalıklarda neredeye kadar kısıtlayabilirsin ki kendini? En büyük etken sevgi, sevgi çok önemli. Emre benimle zıtlaşıyor şunu yapacaksın diyor zıtlaşıyor, ben ses tonumu yükseltince o da yükseltiyor. İnat ediyor. Ama bu seferlik böyle olsun diyorum öpüyorum yanağından ve arkasını dönüp gidiyor, kabul ediyor. Otizmde yaklaşım, sevgi, ilgi çok önemli" ifadelerini kullandı.

ÇOCUĞUN HAZİNESİNİ BULMAK GEREKİYOR

Küçük Emre'nin eğitim ve rehabilitasyon sürecinin SOBE'de devam edeceğini belirten anne, sözlerine şöyle devam etti, "Bundan sonraki eğitim süreci SOBE'de devam edecek. Buradaki ilgi, sevgi çok farklı. Burada biz çok ilerledik. Burada 90 dakika çok güzel eğitim veriliyor. Ekstradan spor yapabiliyorlar. Ata biniyorlar, yüzebiliyorlar. SOBE'de imkanlar çok güzel. Allah sebep olanlardan razı olsun. Otizmli çocuklar çok aşırı zekiler. Mesela burada bir çocuğumuz var zekasına hayranım, büyük bir ezber yeteneği var. Unutmuyor. Ama onu keşfetmek önemli. Şuanda Emre'nin öyle bir şeyi yok, keşfetmedim. Ama spor hocası Emre'nin tırmanma yeteneği var diyor. 2,5 yaşında şuan hiç korkmadan tırmanmaya çalışıyor. Bu olabilir belki, spor üzerine gidebiliriz Emre'de. Her çocukta bir hazine var. Onu bulmak gerekiyor."

HER ŞEYİN BAŞI SEVGİ 

Otizmli bireylerin ailelerine önemli tavsiyelerde bulunan anne, "Benim gibi özel çocuğu olan bütün ailelerin Allah yardımcısı olsun. Her şeyi başı sevgi. Umutsuzluğa kapılanlar var, umutsuz olmasınlar, Ne zaman ne olacağı belli olmuyor. Bir de bakmışsınız her şey düzelmiş. Allah yardımcısı olsun herkesin" ifadeleriyle sözlerine son verdi.