Selçuklu Belediyesi’nin, hizmete giren Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi (SOBE), otizmli bireylere ve ailelerine umut ışığı oluyor. Türkiye’de ilk olan Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi, Konya ve çevre illerden büyük ilgi görüyor. 74 adet otizmli öğrenciye spor eğitimleri, spor salonlarında, yüzme havuzlarında hidro terapi eğitimi ve binicilikte de hippo terapi eğitimi alanında uzman eğitmenler tarafından veriliyor. Derslerin bire bir yapıldığı eğitimlerde ailelerde bu sayede birbirleriyle tanışma fırsatı buluyor. Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Merkezi, aynı zamanda otizm alanında yapılan Türkiye’nin en kapsamlı eğitim merkezi durumunda bulunuyor. Otizmli bireylerin eğitimi yaz ayları da dahil yılın 12 ayında devam ediyor.
OTİZMLİLER BURAYI SEVİYOR
Selçuklu Belediyesi tarafından Türkiye’de ilk olarak yapılan SOBE merkezini otizmli çocuklar çok seviyor. Otizm konusunda dünyadaki gelişmeleri Türkiye’ye getiren ve diğer kurumlara öncü olan bir kurum olmak SOBE’de, Otizmli bireyler ve bu bireylerin ailelerine normal bir gündelik yaşam sürebilmelerini kolaylaştıracak hizmetler sunuluyor. Burada aynı zamanda otizmli çocuklar kendileri gibi otizmli yaşıtları ile birlikte oluyor. Bu yöntem çocukların realitesinde de önemli bir adımı oluşturuyor.
TAM DONANIMLI TESİS
SOBE Merkezi projesi 3 ana başlık altında planlandı. Merkezin birinci kısmında eğitim ve rehabilitasyon birimleri, ikinci kısmında sosyal hayata yönelik birimler ve son kısmında ise spor ve binicilik tesisleri bulunuyor. Çocuklar için eğitim sınıfları, sosyal yaşam alanları, beceri sınıfları, sinema salonu, yüzme havuzları, spor alanları, binicilik, müzik alanları gibi çok amaçlı bölümler bulunuyor.
HER ŞEY ONLAR İÇİN
Otizmli çocukların eğitimi ve terapisi için yapılan SOBE Merkezinde oluşturulan solanlar öğrencilerin en iyi şekilde terapi alması için tasarlanmış. Her şeyin otizmli çocuklar için düşünüldüğü merkezde 14 adet 10 metrekare bireysel eğitim odaları bulunuyor. Bu odalarda, renkler, sayılar, kavramlar, şekiller, çizgi, yazı gibi çalışmalar bireysel olarak yapılıyor. Bunların yanında grup eğitim odaları bulunuyor. 15 metrekare olan bu odalarda her birey için 2,5 metrekare yer hesaplanarak odanın kontenjanı belirleniyor ve otizmde en fazla 4 kontenjan veriliyor. Bu odalarda ikili, üçlü, dörtlü grup çalışmaları yapılıyor. Her şeyin düşüldüğü SOBE Merkezinde psikolog odasına da yer verilmiş. Burada da tesisten faydalanan otizmli bireylerin ruhsal, sosyal ve diğer problemleri ile ilgilenmek, ailelere danışmanlık yapma, kaygılarını giderme, çocuğuna yeni teşhis konmuş ailelere rehberlik yapılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı 2 Şubat 2011tarihli “özel öğretim kurumları standartlar yönergesi” ne göre hazırlanan bu merkezde Sağlık odası, aile bekleme salonu, berber, 330 kişilik konferans salonu, Otizmli çocukların en iyi şekilde yararlanması için tasarlanmış ‘Engelsiz kafeterya’, Otizmli çocukların yeteneklerini geliştirmesi için oluşturulmuş bir mutfak, Çamaşır yıkama ütü odaları bulunuyor.
BİNİCİLİK EN GÜZEL FAALİYETLER ARASINDA
Otizmli çocuklara yapılan eğitim ve terapiler arasında en dikkat çeken Ata binme eğitim ve terapisi yani ‘Hippoterapi’, uygulanan en iyi terapiler arasında yer aldı. Atların terapide kullanılmasının en önemli sebeplerinden biri olduğunu anlatan terapi uzmanları, atın ritmik hareketlerinin, insanınkine çok yakın olmasından bu yöntemi kullandıklarını söylüyorlar. Atla terapide, binicilikle, çocukların duygusal devinimlerini, konsantrasyonlarını, duruş, denge ve kas yapılarını geliştiren bir terapi yöntemi oluyor. Otistik çocuklar için duyusal katkılarla beraber atın çok boyutlu hareketlerinden faydalanılarak kas gerginliklerinin azaltılması ve duruş bozukluklarının giderilmesini sağlayan, denge fonksiyonlarını geliştiren destekleyici bir terapi yöntemi olduğu da uzmanlar tarafından söyleniyor. Binicilik ile tanışan 80 öğrenciye 4 adet pony cinsi at ile 1 baş antrenör, 1 yardımcı antrenör ve 4 tane de at lideri (öncü lider) eşliğinde eğitimler veriliyor. Binicilik sporunun amaçları, ekipmanları ve temel bilgilerinin anlatıldığı eğitimlerde binicilik sporu üzerine kendini geliştirmek isteyen öğrencilere temel eğitim sağlanıyor. Eğitimlerle ayrıca hayvanlarla yakından temas ve iletişim kurma fırsatı bulan çocukların hayvan sevgileri de pekişmiş oluyor.
68 YENİ DOĞAN ÇOCUKTAN BİR TANESİ OTİZMLİ
Selçuklu Belediyesi olarak otizm konusunda önemli adımlar atıldığını belirten Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Otizmin özellikle son dönemde çocuklarda görülen bir hastalık olduğunu ifade etti. Altay, “Her 68 çocuktan birisinin otizm spektrumuyla doğduğu ile ilgili istatistiksel bir veri var. Selçuklu Belediyesi olarak bu konuda çok önemli bir yatırım gerçekleştirildik. 21 bin m²’lik alanda 8 bin m²’lik kapalı alanıyla Türkiye'ye örnek bir tesis hayata geçti ve bu tesisin işletilmesi için Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı (SOBE), isminde bir vakıf kuruldu. Vakfımızın üyesi bulunduğu Türkiye'deki tüm otizm ile uğraşan dernek ve vakıflar bir araya gelerek Türkiye Otizm Meclisi'ni (TOM) gerçekleştirdiler” dedi.
OTİZMİN FARKINDAYIZ
Selçuklunun otizmin farkında olduğunu söyleyen Altay, “O kadar mutluyuz ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı otizm farkındalık filmi yayımladı. Burada Milli futbolcularından, milli takım teknik direktörümüze, Basketbol Federasyonumuzdan Aile Sosyal Politikalar Bakanımıza, Sayın Başbakanımızdan Sayın Cumhurbaşkanımıza kadar bütün yetkililer bu konuda açıklama yaparak Otizmin farkında olduklarını tüm Türkiye'ye ve tüm dünyaya ilan ettiler. Biz de Selçuklu Belediyesi olarak Otizmin ve otizmli çocukların farkındayız. Onlara ve ailelerine daha iyi hizmet sunabilmek için gayret gösteriyoruz. İnşallah bu projemiz de çok önemli bir açığı kapatacak” dedi.
EN SIK BELİRTİSİ KONUŞAMAMA
Otizmi çocuğu çok küçükken fark ettiklerini söyleyen Canan Beler, otizmin en sık belirtisi olarak konuşmama olduğunu söyledi. Beler, çocuklarının 2,5 yaşından beri eğitim aldığını ve şu anda 10 yaşında olduğunu belirtti. Beler, “Aile olarak biz otizmle çocuğumuza sahip olduktan sonra tanıştık. Tam anlamıyla farkında olduğumuz bir durum değildi. Yani ismini biliyorduk ama içerik olarak çocuğumuz olduktan sonra iyice anladık” dedi. Eğitimin otizmli çocuğun üzerinde çok etkili olduğunu belirten Beler, “Bu sayede ileride ki hayatında en azından bizsiz kısmında kendi ihtiyaçlarını karşılaya bilmesi ve hayatını idam ettirebilmesi için önemli. Biz bunun için uğraşıyoruz” dedi. Toplum tarafından otizmin çok farkında olunmadığını söyleyen Beler, herkesin bu konuda bilinçli olması gerektiğini belirterek, “İnsanlar çocuğun yolda giderken çıkardığı değişik sese anlam veremiyorlar. Anlam verememelerinde haklılar ancak bu duruma saygıda duymuyorlar. Daha saygılı ve farkında olunmalı” şeklinde konuştu.
FARKLIYIZ
Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı (SOBE)’nın Konya için büyük bir kazanım olduğunu belirten Ender Doğan, 4,5 yaşında otizmli bir çocuğa sahip olmanın farkındalık olduğunu belirtti. Doğan, “İlk başta çocuğumuzun otizmli olduğu annesi tarafından fark edildi. Daha sonra kabullenme süreci başladı bizim için. Kabullendik ve doktorlarla birlikte tedavi dönemine başladık” şeklinde konuştuk. Çocuğun sıkı bir eğitimle hayatını idam ettirebileceğini belirten Doğan, “Bu sayede daha da umutlandık. İstanbul’da eğitime başladık. Sonra Konya’ya Selçuklu Belediyesinden böyle bir hizmet gelince bizde burada eğitimlere devam ediyoruz. En büyük şansımız sadece otizmli bir çocuğa sahip olmak değil, Konya’da böyle bir eğitim merkezine sahip olmamız” dedi.
TOPLUM ARTIK BİLİYOR
16 yaşında otizmli bir kardeşe sahip olduğunu belirten Hamza Kırbıyık, toplumun artık otizmin farkına vardığını belirtti. Kırbıyık, “Kardeşim benim ve ailem için çok özel ve bir o kadar da hassas. Toplumda bu durum daha önceleri farkındalık yoktu. Ancak artık daha farkında bir durum var. Yani değişen toplumsal yapı artık otizmin ve bu bireylerin farkında. Bu konuda evet farkında olmayanlarda var ama daha hassas davranıldığını düşünüyorum” dedi.