• SOBE VAKFI
  • SOBE büyük bir nimet
  • SOBE VAKFI
  • SOBE büyük bir nimet

Otizmli bir birey olan 19 yaşındaki Tarık Berke Ünlü’nün annesi Birgül Ünlü, şuanda imkanların büyük kolaylık sağladığına dikkat çekerek, “Bizim teşhisi aldığımız dönemlerle bugünü karşılaştırınca SOBE bizim için çok değerli bir yatırım. o tür yerlerin her ile açılması milli politika olmalı” dedi 

Tarık Berke Ünlü, 19 yaşında otizmli bir birey. Tarık Berke artık bir yetişkin ancak bu yaşına gelene kadar hem kendisi hem de ailesi zor süreçlerden geçti. Otizm hakkında çok bilgi sahibi olunmadığı yıllarda Tarık Berke’ye Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nde otizm teşhisi konuldu. Ailesi için bu andan itibaren zor günlerde başlamış oldu. Aile, otizmle ilgili sürekli bir arayış içine girdi ve Tarık Berke’nin iyi olabilmesi için çok sayıda uzman, merkez ve hastane gezdi. Oldukça zorlu bir süreç yaşayan aile, iş konusunda da sorunlar yaşadı. O dönemde avukat olan Anne Birgül Ünlü ve doktor baba, işyerlerinden sürekli izin alamadıkları için zor anlar yaşadı. Büyük zorluklar içinde yaşayan aileye göre, bugünün şartlarını düşününce artık hayat onlar için daha kolay. Özellikle Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitimi Vakfı (SOBE)’nin büyük bir nimet olduğunu belirten anne Birgül Ünlü, otizmle mücadelenin milli politika olması gerektiğini belirterek, bu tür merkezlerin her ile açılmasını istedi.

OLDUKÇA DEĞERLİ BİR YATIRIM

19 yaşında otizmli bir birey olan Tarık Berke Ünlü’nün annesi Birgül Ünlü, otizm teşhisi aldıkları yılları ve sonrasında yaşadıklarını Yenigün’le paylaştı. “Türkiye’nin otizm noktasında en köhne olduğu dönemlerde biz Tarık Berke’nin teşhisini aldık” diyen anne Ünlü, “Şimdi ise Türkiye’nin vatandaşlarına en duyarlı olduğu dönemde yaşıyoruz. Oradan buraya geldik. O zaman ne kadar korkunç bir hayatım varken, şimdi ne kadar mutlu ve rahat bir hayatım var. Otizmle birkaç yıl önce tanışan bir insanın bunu anlaması mümkün değil. Bu yatırımın ne kadar değerli olduğunu anlamak mümkün değil. Benim eşim doktor. Çocuğumuz ilk doğduğunda göz kayması yaşanıyordu. Ben bir şey olduğunu düşündüm ve eşime söyledim. Eşim bir şeyi yok dedi. Başka bir doktor arkadaşıma sordum bir şey yok dedi. Bir başka doktor arkadaşımla Akdeniz Üniversitesi’nde psikiyatriste gittik. Oradaki doktor otizm olabilir dedi. Sonra Antalya’da bir rehabilitasyon merkezine götürdük. Biz o zaman Isparta’da oturuyoruz, orada böyle bir merkez bulmak mümkün değil. Biz haftada 3 gün, 45 dakikalık ders için günübirlik gidip-geliyorduk eşimle. Ben avukatlık yapıyordum, eşim doktor. Çocuğu 1 kişinin götürmesi mümkün değil. Eşim de ben de izin alıyorduk. Öfke kriziyle arabanın ön camını 2 kere kırdı Berke. Geceleri sabahlara kadar uymuyor. Bu çocuklarda eğitim o kadar önemli ki; iyi bir eğitim aldığı gün Berke, biz daha rahat oluyorduk. Berke 5-6 yaşlarındayken Konya’ya geldik. Konya’da da otizmli bireylere eğitim veren birkaç isim vardı. Onlar da pahalıydı. Ankara’da bir isim vardı oraya gittik. Eşim doktor olmasına rağmen muayene ücreti almaya kalktı ve bizi aşağıladı. Otizm Kliniğini’nin başkanı ve otizmle hiçbir alakası yok. Varımızı yoğumuzu verdik, bulduğumuz isimlerin hepsine gidiyoruz. O ismin doğru veya yanlış olduğunu öğrenene kadar zaman geçiyor. Çocuk zaman kaybediyor. Çok büyük sıkıntılar yaşadık, psikolojik sorunlar yaşadık. Kalp krizi geçirir gibi ağrılar çektik. Kreşe götürüyorsunuz kreşler kabul etmiyor. Tamamen şahsi çabalarla ne yapabiliriz diye bakınıyorsunuz” diye konuştu. 

10 YIL BÜYÜK SORUNLAR YAŞADIK 

Tarık Berke’nin geceleri hiç uyumadığından bahseden anne Ünlü, onu uyutmak için sabaha kadar arabayla dolaştıklarını söyledi. Bu durumun kendilerini çok zorladığını işe gitmek konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren anne Ünlü, “Gece hiç uyumazdı arabayla bütün ilçeleri dolaşırdık, sabaha doğru gelirdik, otoparkta uyuklardık, sonra işe giderdik. Çocuk bakıcıları çocuğa bakamıyordu. İlk 10 yıl çok büyük sorunlar yaşadık. O yüzden SOBE çok kıymetli bir yer. Bu hükümet bu konularda çok duyarlı davrandı. Bir sorun onlara ulaştıysa çözdüler. Mesela sağlık raporu önceden sürekli alınıyordu. Ben Antalya’da sıcakta saatlerce beklediğimi hatırlıyorum. Şimdi artık süreklilik arz eden bir hastalıksa her yıl almanız gerekmiyor raporu, 1 kere almanız yeterli. O yüzden şimdi çok kolaylıklar geldi. Sosyal güvencesi olmayanlar rehabilitasyon alamıyordu, şimdi herkes alabiliyor. Maddi durumu iyi olmayanlara maaş bağlanıyor” ifadelerini kullandı. 

NORMAL BİR HAYATINIZ YOK

Anne Ünlü, Tarık Berke’nin iyi olabilmesi için sürekli bir arayış içinde olduklarını vurgulayarak şöyle devam etti, “Sürekli bir arayış içindesiniz. Türkiye çapında düşünüyorsunuz. Her yere bakıyorsunuz, araştırıyorsunuz. Çünkü evladınız söz konusu. Bir de şu bilgileri okuyorsunuz internetten; eğer çocuğa iyi bakarsanız, iyi bir eğitim sağlarsanız çocuk kuvvetle muhtemel yaşında veya birkaç yıl sonra normal ilköğretime başlayabilir. Bu öyle bir baskı oluyor ki. Otizmli çocuklar mucizevi olarak açılabilen çocuklar. Mesela Berke pat diye konuşmuştu. Biz ses çalışıyorduk, ses çalışırken başarılı olduğu zaman artı koyardık. Bir gün geldi; burun, yanak, ağız filan dedi. Ben bunu duyunca hüngür hüngür ağladım. Biz ses çalışırken o kelime çıkardı. 4.5, 5 yaşlarındaydı. Bu tür şeyler olunca daha da mücadele ediyorsunuz, sürekli boğuşuyorsunuz. Hiç normal bir hayatınız yok.”

SOBE BÜYÜK AVANTAJ 

SOBE’nin büyük bir avantaj olduğuna dikkat çeken anne Ünlü, “Teşhisi aldın, Ankara, İstanbul, İzmir bilmem neyi dolaşmanıza gerek yok. Dünya kadar para vermenize gerek yok. Bu harika bir şey. Harika bir koordinatörü var, bu adam işin uzmanı. Bütün çocukları değerlendiriyor. Her hafta Perşembe-Cuma değerlendirme yapan, kontrol yapan bir uzman var. Biz bir değerlendirme için 6 ay beklemiştik. Onun dışında burada yüzme var, at var. Çocuğun hayatında sürekli spor var. Burası gerçekten cennet gibi. Tek yapmak gereken şey SOBE’ye kayıt yaptırmak. Toplumsal hassasiyet arttı, duyarlılık arttı. Buradan cüzi bir çocuk faydalanıyor bu tür yatırımların her ilde olması gerekiyor. Otizm çok arttı. 67 doğumda 1’miş. Bu çok büyük bir oran. Korkunç bir depresyon, korkunç bir travma yaşıyor aileler. Ağır vakaları çok ağır. Bakmazsanız çok ağırlaşabiliyor. Çocuk yangın çıkartıyor farkında değil. O yüzden o tür yerlerin her ile açılması milli politika olmalı. Bu sayede belki diğer rehabilitasyon merkezleri de daha da profesyonel çalışır, uzmanlaşır.  ” değerlendirmesinde bulundu. 

BENİ ÇOK MUTLU ETTİ

Tarık Berke’nin şuan ki durumuyla ilgili bilgi veren anne Ünlü şunları söyledi, “SOBE’de daha sistemli bir eğitim devam ediyor. Daha önce imkanlar olmadığı ve hep bir arayışla oradan oraya gidildiği rehabilitasyon süreci hep parça parça oldu. Ordan burdan değil de uzman, tek bir elden çıksaydı çocuğumuz daha iyi olurdu. Çok çok iyi olabilecekken, şuan o derece iyi değil. Ama hayatım açısından daha kolay bir çocuk artık.  Mesela bugün çayı demlediğini gördüm çok memnun oldum, çok mutlu oldum. Tabi hala tek başına bir yere gönderemiyoruz. Mecbur birlikte gidiyoruz bir yerlere.”