• SOBE VAKFI
  • ‘Onlar uzaydan gelmedi’
  • SOBE VAKFI
  • ‘Onlar uzaydan gelmedi’

Otizmli bireylerin aileleri, çocukların kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Ancak aileler bu konuda toplumdan da estek bekliyor. Otizmli çocuklarına toplumun bakış açısının değişmesi gerektiğini bildiren aileler, “Onlar uzaydan gelmedi” diyerek toplumsal duyarlılık bekliyor 

Dünyada her yıl otizmli birey sayısında artışlar yaşanıyor. Dünya genelinde neredeyse her 50 doğan çocuktan biri otizmli olarak gerçekleşiyor. Bu denli yaygın olan bu rahatsızlığa karşı henüz tam bir tedavi bulunmuş değil. Ancak otizmin ortaya çıkardığı sorunlar eğitim yöntemleriyle aşılmaya çalışılıyor. Bu noktada birçok rehabilitasyon merkezleri bulunuyor. Ancak bu merkezlerden en önemlisi Selçuklu Bireyler Eğitim Merkezi (SOBE). Selçuklu Belediyesi tarafından kazandırılan SOBE, otizm noktasında büyük bir açığı kapattı, ailelere umut oldu. Açıldığı günden bu yana Türkiye genelinden hatta dünyanın farklı yerlerinden bile hasta kabulü yapan SOBE, büyük başarılara imza atıyor. SOBE’de eğitim gören otizmli bireyler, kısa bir sürede büyük değişimler yaşıyor. Bu değişimleri yaşayan ve büyük yol kat eden otizmli bireylerden 19 yaşındaki Selim (Kod adı) ve 9 yaşındaki Ali (Kod adı) SOBE’yle geleceğe daha umutlu bakıyor.  

OTİZMİ ÖĞRENDİK KÖTÜ OLDUK 

19 yaşındaki Selim’e 2,5 yaşında otizm teşhisi konuldu. Ailesi otizmi ilk defa duymuş, otizm hakkında bilgi sahibi değildi. Doktorların teşhisin ardından eğitim almaları gerektiğini söylemesi üzerine aile, önce bu hastalığın geçebilen bir hastalık olduğunu düşündü. Ancak daha sonra hastalığın geçici bir hastalık olmadığını öğrenen aile, otizmin verdiği davranış bozukluklarını en aza indirmek için mücadele etmeye başladı. Konuyla ilgili bilgiler veren Selim’in annesi, “Doktor o zaman eğitimle bu hastalığın geçeceğini söyledi. Ama geçmedi. Hala eğitimlere devam diyoruz” dedi. Otizmin ne olduğunu bilmediklerini, teşhisi aldıktan sonra öğrendiklerini dile getiren anne şöyle devam etti, “Otizmin ne olduğunu az çok öğrenince kötü olduk. Sık sık parka çıkıyorduk oğlumla. Takıntılarını daha aza indirmeye çalıştık. Takıntısı çok oluyor, biri bitiyor biri başlıyor. Çocukların arasına sokmaya, arkadaş edinmesini sağlamak için çok uğraştım. Ama oğlum dışarıya kapalı, iletişim kurmak istemiyor. 14 yaşında kardeşi var. Onunla da çok fazla iletişime girmiyor.”

SOBE ÇOK İYİ BİR YER

Yaklaşık 1 yıldır SOBE’ye geldiklerini, SOBE’nin otizmli bireylerin eğitimi noktasında çok ideal bir yer olduğunun altını çizen anne, sözlerine şöyle devam etti, “SOBE oğluma güzel şeyler kattı. Oğlum merdivenden korkardı, denge sorunu vardı. Şimdi 2 tekerli bisiklet kullanabiliyor. Oğlumda konuşma yok zaten. Ama burada görsel algısı daha çok arttı. Bir şey isteyeceği zaman bize göstererek anlatmaya çalışıyor.  Çocuklarımızın yapacağı çok şey var burada. Eğitmenlerimiz çok iyi. Keşke oğlum küçükken böyle yatırımlar olsaydı diye düşünüyorum. Ben çok rehabilitasyon merkezi gezdim ama burası gibi bir yer görmedim. Burada spor, yüzme gibi yerler var otizmli bir çocuğun eğitim alabileceği en iyi yer diyebilirim.”

ZOR BİR SÜREÇ BAŞLADI 

Otizmli bireylerden biri de 9 yaşındaki Ali. Ali’ye 2,5 yaşındayken otizm teşhisi konuldu. Ancak ailesi henüz 1,5 yaşındayken Ali’de ters giden bir şeyler olduğunu biliyordu. Ali’nin konuşmaması üzerine doktora giden aile için zor bir süreç başladı. Konuyla ilgili bilgi veren anne şunları söyledi, “Oğlumun 1,5 yaşında falan farklı bir çocuk olduğunu düşündüm. Doktorlara soruyordum onlar daha konuşur dediler. Sonra bir doktor otizm olabilir dedi. Ben ağlayarak eve gittim, ailem, çevrem hiçbir şey yoktur diyordu. Öyle 1 yıl falan geçti. Sonra tekrar bir doktora gittik. Sonrasında zaten otizm teşhisi konuldu. Çok üzüldük. Eğitimi için neler yapabiliriz ona baktık. Rehabilitasyona başladık. 3-4 ay kreşe gittik. Maliyeti yüksek olduğu için devlet okuluna başlattık. 4 sene anaokuluna gitti şimdi de 2. sınıfa gidiyor.”

KABULLENMEK ZOR OLDU 

Oğluna otizm teşhisi konulduktan sonra eşinin ailesinin bu durumu kabullenmekte zorluk çektiğini bildiren anne, oğlunu durumunu şöyle özetledi, “Önceden ismine dönüp bakmıyordu, bizimle iletişime geçmiyordu. Kapıyı kapat desen yapmıyordu. Sonra çocuklarla konuştukça, kaynaştıkça diyalog kurmayı öğrendi. Tabi normal bir çocuk değil ama eskiye oranla daha iyi durumda” diye konuştu. SOBE’de ilk zaman spora ve yüzmeye başladık 2 sene önce. Yaklaşık 5-6 ay önce de eğitimlere başladık burada. SOBE oğluma çok şey kattı. Başka kurumlarda sadece eşleştirme yapıyorlardı. Burada öğretmenimiz matematiği öğretti, davranış sorunlarını aştık, 2 tekerlekli bisikleti öğrendi. Çok faydalı bir yer burası.”

TOPLUMA KAZANDIRMALIYIZ 

Otizmli evladı olan ailelere de tavsiyelerde bulunan anne, “Otizmi kabullenmek çok zor. Biz de birkaç sene kabullenemedik. Ama çocuklara güvendikçe çocukların onlara neler kazandıracağını bilemezler. Toplum bu çocukları kabullenmek istemiyor sanki uzaydan gelmişler gibi davranıyorlar. Toplum bizim çocuklarımızı aralarına almadıkları için bizim çocuklarımız hırçın davranıyor. Eğer toplum bizim çocuklarımızı aralarına alsa, bizim çocuklarımız da o çocuklar gibi oyun oynar, hayata uyum sağlar. Diğer aileler bizim çocuklarımız onların çocuklarına zarar verecek gibi bakıyorlar, ama bizim çocuklar öyle çocuklar değiller. Otizm hayatın gerçeği aslında. Bu gerçeği televizyonlarda göstermeleri gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.